Dünya genelinde ılıman ve tropik iklimlerde doğal olarak yetişen sarı kantaron çiçeği, Türkiye’nin birçok bölgesinde bulunur. Türkiye’de yetişen cinsler amino asitler, organik asitler, taninler, uçucu yağlar ve suda çözünen diğer bileşenlerle birlikte en az 11 farklı sınıftan çok sayıda sekonder metabolit içerir. Sarı kantaron, içerdiği antioksidanlar ve interlökinler sayesinde iltihabı azaltarak iltihaplanmaya neden olan hastalıklardan kurtulmaya yardımcı olur.
Dünya genelinde tarih boyunca tedavilerde kullanılan sarı kantaron, günümüzün popüler bilim dayatmaları karşısında değerini yitirmemiş olan nadir bitkilerden biridir.
Kaz Dağı’nın bazı bölgelerinde yayılım gösteren kantaron çiçekleri, Annane ekibi tarafından toplanır. Temizlenip ayıklanan taze çiçekler, cam kavanozlarda yaklaşık dokuz ay fermente edilir.
Annane sirkelerinde sirkenin özünü çiçeğin kendisi oluşturur. Sirke anası, nohut, tuz, bulgur gibi sirkenin aromasını bozabilecek destekler verilmez. Çiçeklerin kendi maya ve bakterilerinin çalışmasına bağlı olarak fermantasyonun tamamlanması beklenir.
Süreç boyunca profesyonel tadımcılar tarafından düzenli olarak tadım ve analizler yapılır. Hedeflenen değerler sağlandığında sirkeler dinlendirilir ve ardından şişelenerek sirke severlerin beğenisine sunulur.
Annane sirkelerinin tamamı sınırlı sayıda ve el yapımı olarak üretilir. Pastörize edilmez ve herhangi bir filtreleme işleminden geçirilmez. Böylece hem doğal asit seviyesinde istenen değerler yakalanır, hem de aromayı ön plana çıkaran, kendine has çekici bir kokuya ve etkileyici bir lezzete sahip olan şifa kaynağı sirkeler elde edilir.
Tadım notları ve kullanım alanları
Annane Sarı Kantaron Sirkesi çiçeklerin aromasını ön plana çıkaran, hoş kokulu, orta keskinlikte ve orta sert içimli bir sirkedir.
Kendine has aromasıyla salata ve soslara lezzet katar.