Bal İçin Çiçek Şart Değil

Bugünkü konumuz, kahvaltılarımıza lezzet katan ve özellikle mide hastalıklarında şifa kaynağı olan bir bal türü: Çam Balı.

Birçok insan, arıların balı çiçeklerden yaptığını düşünür. Evet, bu bilgi bir yere kadar doğru. Peki, sadece çiçekler mi balın kaynağı? Eğer öyle ise çiçek açmayan bir ağaç türü olan çam nasıl bal veriyor?

Çünkü balın kaynağı sadece çiçekler değil. Bal dediğimiz muhteşem gıda, çiçek balı ve salgı balı olarak iki ana sınıfa ayrılıyor. Çam balı da salgı balı sınıfından bir bal türü.

Bu işin temelini de gözle görülmesi çok zor olan minnacık bir canlı oluşturuyor: Çam pamuklu biti (marchalina hellenica).

Minik dostumuzu kimileri çam pamuklu böceği, kimileri Basra böceği olarak isimlendirir. Ancak mikroskobik boyutları nedeniyle çam pamuklu biti ismi daha çok yakışıyor kendisine.

Çam pamuklu biti, kızılçam, Halep çamı, karaçam, sarıçam ve fıstık çamında yaşıyor. Bu ağaçlar dünyanın çeşitli yerlerinde varlık gösteriyorlar ama minik dostumuz bu ağaçların olduğu her iklimde yaşamayı tercih etmiyor.

Kayda değer miktarda bulunduğu ülkeler Almanya, Norveç, İtalya, Yunanistan, Yeni Zelanda ve ABD’nin bazı güney bölgeleri. Bununla birlikte Ortadoğu’nun kuzeyi ve Balkanların bir kısmında da bulunuyor.

Ancak en sevdiği bölge Türkiye. Öyle ki, yukarıda saydığımız ülkelere rağmen minik dostumuzun popülasyonu %92 oranında Türkiye sınırlarında. Gurbete giden kardeşleri olsa da kendisi özbeöz Türk, yerli ve milli böcek.

Bu minik dostumuzun yararlarını öğrenen bir kısım bilim insanları alıp götürmüş, kendi ülkelerinde yaşatmak istemişler ama yoook, ille de vatanım demiş, yaşamamış oralarda.

Kendisinin yaşam döngüsü biraz sıkıcı. Bahsettiğimiz çam ağaçlarına yuvalanıyor, ağacın özsuyunu emerek besleniyor. Karnını doyurduktan sonra o minicik bünyede nasıl bir işlem uyguluyorsa artık, tatlı bir madde halinde dışkılıyor. Ağaçta yaşayan binlerce bitin yiyip içip dışkılaması sonucu ağacın her yanını tatlı mı tatlı bit dışkıları sarıyor.

Bu haliyle insanlara yaramıyor. Çünkü hepsini toplasak birkaç gram eder. Burada devreye arılar giriyor. Temmuz – Ekim ayları arasında çam ormanlarında dolaşan arılar, çiçekleri bırakıp, yüksek şeker oranı nedeniyle bu bit dışkılarına yumuluyorlar. Ve heyecanla kovanlarına taşıyıp bal yapıyorlar.

Ne balı?

Çam balı!

Yani elinizdeki bir damlacık çam balı için binlerce böcek ve arı hummalı bir faaliyet gösteriyorlar.

Çam balı bu nedenle kıymetli. Hem kaynak çok az, hem bölge çok sınırlı, hem de süre çok kısıtlı.

Birçok insanın kıymetini anlayamadığı ve alelade bir gıda olarak gördüğü çam balı, Türkiye’nin önemli zenginliklerinden biri.

Dünya genelinde üretilen çam balının %92’si Türkiye sınırlarında üretiliyor. Bu kesinlikle üzerine düşülmesi, önem verilmesi gereken bir değer.

Tüm yararlarına rağmen, herhangi bir Avrupalı şirketin çam balını övdüğünü pek göremezsiniz. Yeterli miktarda üretim yapamadıkları için ekonomik değer elde edemezler, bu nedenle görmezden gelirler.

Ancak Türkiye’den aldıkları çam balıyla zenginleştirdikleri çeşitli gıda maddelerinin bol bol reklamını yaparlar.

Çam balı, içerdiği mineraller açısından en zengin bal türlerinden biridir. Özellikle mide rahatsızlıklarına çok iyi gelir. Mutlaka evde bulundurmalı, bol bol tüketilmeli.

Ballarda hile hurdayı anlamak çok zordur ancak çam balı kendini çok kolay ele verir. Çiçekten üretilmediği için polen içermez, bu nedenle kristalleşemez, şekerlenemez. Eğer evinizdeki çam balı şekerleniyorsa içine çiçek balı karıştırılmış demektir.

Sağlıklı günler dileriz.

Bizim konuyla ilgimiz şu şekilde: Türkiye’de çam balının %60’ı Muğla’da üretilir. Kalan %40, yurdumuzun özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarına dağılmıştır. Bizim arılarımız da Türkiye’nin oksijen oranı en yüksek bölgesi olan Kaz Dağı’nda yaşıyor, mevsime göre çalışıyorlar. 

Yani diğer birçok ürünümüz gibi Annane etiketli çam balları da Kaz Dağı’ndan geliyor. Sağım sonrası süzüyor, en doğru şekilde saklayarak sizlere ulaştırmak için gayret ediyoruz. Annane çam balı çeşitlerini buradan inceleyebilirsiniz.